İnsanın yaşam boyu hayat mücadelesindeki temel motivasyonu kendini gerçekleştirme ülküsüdür. Kendini gerçekleştirmek varılacak hedeflerin en büyüğü ve en gereklisidir. Hayat mücadelemizi sadece diğerlerine karşı değil kendimize karşı da veririz. Her şey kendi zihnimizde başlar ve nihayetinde orada biter. Elbette çevre ile sürekli etkileşim içerisindeyizdir ama bu etkileşim de kendimizi yani sosyal bir varlık olan bireyin, iletişim ihtiyacını karşılamasında yatmaktadır. Diğerleri ile yaşarız, diğerlerinden öğreniriz, diğerlerini severiz, nefret ederiz... Bütün bu uğraşlar tamamen kendi iç dünyamızın bir sebebi ya da sonucudur. Her şey bize çıkar. Çünkü zaten bizle başlamıştır. Dünyayı kendi bakış açımızla algılıyoruz. Bütün yolları kendi ayakkabılarımız ile yürüyoruz. Varmayı düşlediğimiz yer ise; kendimiz.
Peki insanın kendisi olması neden bu kadar gerekli ve önemli? Cevap basit; başkası olmamak için. Başkasının bakış açısından bakmamak için, başkasının ayakkabısı ile kendi yolunda yürümek zorunda kalmamak için. Öyle ya herkesin yolu kendine özgü. Diğeri olmaya çalışırsak benliğimizin ne anlamı kalacak? Diğerinin isteklerine göre yaşarsam onun hayat amacını gerçekleştirmeyi kendime hedef edinirsem, benim isteklerimi kim gerçekleştirecek? Benim hayat amacıma kim hizmet edecek? Hiç kimse!
Kendin olmak neden mükemmel? Aslında cevap soruda saklı. Çünkü zaten başka birisi olamayız. İnsan kendisi olursa sınırları olur. Çoğu kişi bunu bencillik olarak algılasa da insan nihayetinde kendisi olmak zorunda kalır. Hayat çeşitli olaylar ve dersler ile bunu defalarca kez hatırlatır. Üstelik kendin olabilmeyi başardığınızda potansiyelinizin de farkına varırsınız. Hayatla bağınız farklı bir boyuta ulaşır. Bu şekilde kendinizle olan bağınız geliştiğinde hem kendinize hem de çevrenize ve insanlığa daha çok faydalı olabilirsiniz. Çünkü kendi yolunuzu bulmuş yaşam farkındalığını edinmiş olursunuz.
Tüm bunlara rağmen insanın kendisi olabilmesi o kadar da kolay bir şey değildir. Kendimize ulaşmak zaman alır. Belki bir hayat boyu bunun mücadelesini veririz. Zaten asıl mesele de bu mücadeleyi verebilmemizde vermek istememizde yatar. Hayat yolumuzu başarılı veya başarısız bu mücadeleler ile çizeriz. Bu da elbette farkındalık ile başlar. Farkında olalım. Kendimiz olmak bir tercih değil zorunluluktur.
Kendimiz olalım, kendi yolumuzda olalım. Çünkü zaten başkası olamayız.