Yeni bir kitap incelemesi ile karşınızdayım. Listemdeki ikinci kitabı da okudum. Eser Sigmund Freud'a ait Totem ve Tabu kitabı ve psikoloji türünde. Ben Atlantis yayınlarından okudum ve 276 sayfadan oluşuyordu.
Kitabı genel olarak çok dingin bir yapıda buldum. Normalde psikoloji türündeki eserleri pek okumuyorum ama bu kitap sayesinde fikrim değişti. Bundan sonra daha çok şans vermek istiyorum bu türlere.
Kitap, Freud'un Totem ve Tabu konusundaki tezlerinden oluşuyor. Açıkçası bana çok ilginç geldi ortaya atılan tezler. Elbette yayımlandığı dönemde karşı çıkanlar olmuş. Bence bugün dahi karşı çıkanlar olacaktır. Ben ise tarafsız bir görüşle okudum. Çeşitli argümanlarla desteklendiğini gördüm. Bu da yeni bir bakış açısı kazanmamda aracı oldu.
Freud'un eserine geçmeden önceki bölümde çeşitli açıklamalar mevcuttu. Bu kısmı okumuş olmam aslında bana eserden önce açıklayıcı bir güç kazandırdı. Giriş bölümünde okuyucular için gerçekten faydalı bir ön hazırlık vardı. Okunması ise oldukça güzeldi benim için. Kitap genel olarak zihnimi çok sakinleştirdi diyebilirim.
Birinci Bölüm Hakkında
Bu bölümde Freud, Ensest Ürkekliği olgusundan tabusal anlamda bahsetmişti. Bence asıl bu bölüm eleştiri almaya oldukça yatkın. Çünkü adı üstünde tabu.
Çeşitli kültürlerin bu konu hakkındaki kesin yargılarından bahsetmiş ve tezini bu argümanlarla desteklemişti. Bu bölümde benim ilgimi en çok çeken şey, ilkel toplumların yasalarıydı. Sonuçta onları ilkel olarak görüyoruz ama yazılı olmayan bazı yasakları her düzlemde uygulayabiliyor olmaları beni çok şaşırttı.
Belki de ilkel insan sadece modern insanın dışında kalan kısım olarak görülmemeli. Ya da kısaca insanları moderniteye göre farklı gruplara ayırmamalıyız. Aksini yaptığımızda ise onların da sürdürülebilir yaşamsal pratiklere sahip olduğunu görüyor ve hayrete düşebiliyoruz. Bu pratikler günümüz modernitesine uygun olmasa da, çağımız kabul edilebilir insani yasaları deneme, yanılma ve öğrenme yoluyla oluştuğu için üzerinde düşünülmeyi hak ediyor.
İkinci Bölüm Hakkında
Freud bu bölümün başlarında tabu olgusunu açıklamaya girişmişti. Burada ilginç olan şey şu; açıklanması oldukça zor bir olgu bu.
Bilimsel anlamda açıklamıştı ama sınırlamalara tabi olmadığını da eklemişti. Peki, ben tabu'yu nasıl biliyorum? Bence sert, katı ve değiştirilemeyen kurallardır. Nesiller boyu süre gelmiş ve kültürle şekillenmiş yaşam pratikleridir.
Freud bunu kabul ediyor. Hatta yasaklar olarak da adlandırıyor ama bunun her düzlemde kendine hayat bulacağını da ekliyor. Tabu sadece kural değildir. Bir düşünce, insan, hareket, mekan her şey olabilir. Eğer bir gün birisi tabu'nun dışına çıkacak olursa o kişi bile netice olarak bir tabu'ya dönüşebilir. Bu kısım oldukça ilgimi çekmişti.
Bu bölümde aynı zamanda evhamlı hastalarla ilgili bir argümanı vardı Freud'un. Evhamlı hastaların zaman içinde tahammül edilemez durumlar karşısında yine tahammül edilemez bir duruma düştüğüne dair bir çıkarım. Yani bu tip hastalar için tahammül edemedikleri her şey onlar için bir tabu. Neticesinde ise kendisi de bir tabu'ya dönüşüyor.
Bu bana şunu düşündürdü; kendi sınırlarına aşırı bağımlı olan insanlar hakkında, bu kişiler o kadar tolere edilemez yargılara sahiptir ki bu yargıların amacını, nedenini ve sürdürebilirliğini bir noktadan sonra kendisi de dahil hiç kimse anlamıyor. Belki de bazen biraz esnek olmakta fayda vardır. 😊
Onun dışında tabu'nun ihlal edilmesinin yasak olmasının en büyük nedenini taklitçilik olarak adlandırıyor. Yani bir kere aşılan sınırlar ötekilerine de kötü örnek teşkil ederek önü alınamaz bir boyuta evrilecektir. Demek ki, tabu'yu yıkmaya çalışanın da bir tabu olarak görülmesi bu nedene dayanıyor.
Üçüncü Bölüm Hakkında
Bu bölüm de benim için gayet ilgi çekiciydi. Sırasıyla, animizm olgusundan, büyü kavramından ve bireyler üzerindeki gelişimlerinden, son olarak da düşüncelerin kudreti ifadesinden bahsetmişti. Genel olarak ruhsal ve psişik konuları yine tabusal bağlamda ele almıştı.
Dördüncü Bölüm Hakkında
Bu bölüm kitabın son çıktılarını oluşturuyordu. Nihayet totem olgusu geniş çerçevede ele alınmıştı. Aslında bu kitaba başlarken beni en çok meraklandıran konu da, totem kavramıydı.
Bu bölüm totemle çocukluk arasında var olan bir bağdan bahsediyordu. İlk olarak totemin bireyler açısından önemine değinmişti. Totemin çoğu zaman bir din yerine geçtiğini, bireyle bağ kurma amacına hizmet ettiğini açıklıyordu. Yine kültürsel bağlamda ele alınarak detaylandırılmıştı.
Sonuç: Oldukça Akıcı Bir Anlatım
Kitap, benim için çok güzel bir zaman geçirme aracına dönüştü. Her bölümde ilgimi celbedecek bir şey buldum. Freud'un psikanaliz öğretilerine ve bu konu ile ilgili argümanlarına dair çok fazla birikimi kendime kattım. Gerçekten akıcı bir kitaptı. Belki de ben böyle şeylere ilgi duyduğum için bana öyle gelmiş olabilir.
Acaba siz okuduktan sonra ne düşüneceksiniz? 😊