Bir film incelemesi ile karşınızdayım. Aslında yeni bir film değil ama ben ilk defa izledim. Adını daha önce duymuştum tabii ki. İzleme fırsatı bulamamıştım. Sonra bir anda sosyal medya'da karşıma çıkınca bir şans vermek istedim ve nihayetinde bu güzelim sanat eseri ile tanıştım.
Film beni birçok açıdan kendisine hayran bıraktı. Sadece hikayesi değil sanatsal olarak da çok başarılı buldum. Filmi alt yazılı izleyip arkada o Fransızcanın akması da ayrı bir güzellikti. Siz de mutlaka dublaj yerine Türkçe alt yazılı izleyin.
Hani hayatınızı değiştirecek ve size yeni bir bakış açısı kazandıracak bir film izlemek istersiniz ya işte Amélie kesinlikle öyle bir film. Ben kendi adıma Amélie ile bu kadar geç tanıştığım için üzgünüm. Ama hep şuna inanırım; bazı kitapları okumanın ve bazı filmleri izlemenin de bir kader olduğunu ve size yalnızca ihtiyacınız olduğu anda geleceği. O yüzden bu yazıyı yazma kararı aldım. Filmi hemen izlemeseniz bile bir gün izleyeceksiniz ve bana hak vereceksiniz.
Bazı filmleri yalnızca izlemekle kalmayız, aynı zamanda da onunla derin bir bağ kurarak hissederiz. İşte Amélie böyle bir filmdi benim için. Paris sokaklarını o pastelsi tonunda merak ve iyimserlikle gezinen Amélie Poulain, küçük iyiliklerle insanların hayatlarını iyileştirerek, yüreklerine dokunmayı kendine bir amaç ediniyor. Belki de böyle bir hikayeye sahip olmasıdır beni kendine çeken. Çünkü hayatımın pek çok noktasında Amélie gibi kesin kararlar aldım. Onun kadar olmasa da şöyle bir insanların hayatına dokunmayı kendime amaç edindim.
Siz de böyle misiniz? Ya da en azından böyle olmayı istediniz mi? Eğer öyleyse gelin biraz daha Amélie'nin dünyasına inelim. Belki kendimizden daha çok parça bulabiliriz.
Amélie ve Hayata Bakış Açısı
Hikaye, Amélie'nin doğumu ile başlıyor. Geri kalan akış da tamamen onunla ilgili zaten. Bir insana bakmanın en iyi yolu onun çocukluğundan başlayan süreç ile ele almaktır. Hikayenin temel amacı da Amélie'nin dünyasına ışık tutmak.
Amélie yalnız bir çocuk ve çevresindeki ayrıntıların ve olup bitenlerin oldukça farkında olan bir çocuk. Babası ona karşı biraz mesafeli. Hatta bu yüzden ona yakınlığı bir kalp çarpıntısına yol açtığı için babası onun kalbinde bir rahatsızlık olduğunu düşünüyor. Bu detay neden bu kadar önemli? Çünkü sırf bu yüzden okula gidemiyor ve evde eğitim alıyor. Pek arkadaşı da yok zaten. Ama bir kardeşi olmasını çok istiyor. Bu noktada annesinin ölümü de onu kendi içine çekilmeye zorluyor. Fakat bunun kötü bir durum olduğunu düşündüyseniz yanıldınız. Kesinlikle bu içe dönüklük onu mutsuz bir insan haline getirmiyor. Kendine ait bir dünya yaratmasını ve dış dünyadaki detayları daha iyi fark etmesini sağlıyor.
Derken bir gün dönüm noktası yaşıyor Amélie . Buna sebep olan evinin banyosunda tesadüf eseri bulmuş olduğu eski bir anı kutusudur. İşte o gece bir karar veriyor. Kutunun sahibini bulacak ve ona verecektir. Bu düşünce diğer kararları da izliyor. Küçük jestler ile insanların hayatında büyük değişimler yapacak hem de kimse bunun farkına bile varmayacaktır. Üstelik Amélie onları yalnız bırakmayacak ve sonuna kadar takip edecektir.
Birçok kişinin hayatına dokunur. Paris sokaklarında gezer. Yaşadığı apartmandaki ve semtindeki komşular ve babası da dahil olmak üzere herkesin hayatına minik dokunuşlar yapar.
Filmin Atmosferine Dair
Filmi etkili kılan sadece hikayesi değil, anlatılış şekli çekimler, renkler, müzikler. Adeta kendine hayran bırakıyor. Zaten Paris sokaklarında geçtiğini belirtmiştim. Ama bu çekimler bize pastelsi bir tonla verilmiş. Sanki bir masalı izliyormuşsunuz gibi. Arkada zaten bir dış ses tok bir Fransızca tonu ile size eşlik ediyor.
Film bir sanat eseri gibi. Yani romantik komedi anlatıyor olmasına rağmen bilindik eserlerden değil. Ekranda çok sıcak bir renk tonu ve yakın çekim ile adeta Amélie'ye bir el uzatacak mesafedesiniz.
Görüntüden bahsetmişken müziği de anlatmadan geçemeyeceğim. Zaten daha önce izlediyseniz hatta izlememiş olsanız bile bu müziğin Amélie ile özleştiğini anlayabilirsiniz.
Bahsettiğim müzik Yan Tiersen'in piyano ve akordeon melodileridir. Filmin bu masalsı atmosferine o kadar yakışır ki bu müzik, sahneler onunla beraber bir su gibi akar. Eğer merak ediyorsanız hemen Youtube yazın ve dinleyin.
Diğer Karakterler
Filmde yer alan her bir karakter Amélie'nin hikayesine renk katar. Çalıştığı iş yerindeki karakterler. Aynı apartmanda yaşadığı yaşlı, hasta bir adam. Manav ve çırağı. Kocasından güzel bir mektup bekleyen kadın. Bunlara da bir yardım eli uzatan Amélie onların hayatını güzelleştirmeyi başarıyor. Ama en önemlisi küçük bir oyun oynadığı Niko.
Niko da gayet güzel bir karakterdi. Amélie'nin ruh eşi olduğunu hemen anlayabiliyorsunuz. Çünkü o da detayları ve insanların hayatına dokunmayı seviyor.
Her bir karakter Amélie'nin hikayesinde bir parçayı tamamlıyordu.
Amélie'nin Bana Hissettirdikleri
Son zamanlarda artık filmlere ağırlık vermeye başladım. Normalde çok az film izlerdim. Daha çok dizi odaklı bir insandım. Şimdi bol bol film izlemeyi ve özellikle değerli filmlere şans tanımayı kendime amaç edindim.
Amélie da onlardan biri. İzledikten sonra iyi ki dedirten keşke daha önce izleseydim düşüncesi veren bir film. Diğer yandan da bence şimdiki zamanlaması muhteşemdi. Daha küçük yaşta izleseydim de severdim ama filmin alt metnini anlamakta zorlanabilirdim.
Mesala Amélie çok yalnız bir çocuktu. Ben de öyle. Onu izleyince kendimden bir parça buldum. Amélie, hayalperest ve detaylara değer veriyor. Ben de hayal dünyamda yaşar, çok dışsal hayata dahil olmak istemez ve daha çok gözlemlemeyi tercih ederim. Amélie da çok iyi bir gözlemci aynı zamanda sorunlara çözümleri ile yaklaşan bir karakter.
Diğer insanlar onu çok az fark ediyor. Ama o bunu pek umursamıyor. Ben de çocukluğumdan beri böyle bir hal içerisindeyim diyebilirim.
Filmi izledikten sonra kendime çok fazla soru yönelttim. Acaba hayat bu küçük detaylardan mı ibaret? Bu detayları neden bu kadar hafife alıyoruz? Benim hayatımda farkına varmadığım ne kadar küçük detay olabilir?
Daha sonra sorulara teker teker cevap aramaya başladım. Bazılarının cevabını bugünde bazılarını ise anılarda buldum. Ama hala cevabını bulamadığım bazı sorularda yok değil. Onları yaşam içerisinde bulabilirim diye düşünüyorum. Tabii farkında olarak. Çünkü Amélie bana farklı bakış açıları kazandırdı. Mesela, hayat bir bütündür ve ben de bütünün bir parçasıyım. Şuan bir yerlerde tamamlayabileceğim ve yine başka birileri tarafından tamamlanabileceğim bir hikaye var. Bu hikaye beni her şekilde bulabilir. Ben bu hikayeyi fark edebilirim. Benim küçük bir yardımımla başkasının hayatı aydınlanabilir. Hepimiz bir bütünüz. Birbirimizin dokunuşları ile hayatımız güzelleşebilir.
O halde güzel düşünmemiz lazım. Tıpkı Amélie gibi. Hayata güzellikle bakmamız lazım. Detayları anlamlandırmamız lazım. Bunu başarabileceğimize inanıyorum. 😊
Sizin düşünceleriniz nedir? Daha önce filmi izleme fırsatı buldunuz mu ya da izlemeyi düşünüyor musunuz? Fikirlerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.
Eğer film incelemelerine dair yazılar okumayı seviyorsanız bu yazı da hoşunuza gidebilir.