Geçmişime bir mektup yazmak istedim. Bugün 28 yaşında genç bir kadın olarak 18 yaşımdaki halime seslenerek, o günle bugün arasındaki köprüyü sağlamlaştırmak istedim.
18 yaşındasın demek. Hâlbuki bir zamanlar bu yaş
gözüne çok büyük görünürdü. Ama her zaman yaşını sevmişsindir. Eminim şimdiki
beni tanısan onu da severdin. Onun sana söylemek istediği bir kaç şey var.
Daha az düşün, daha çok yap. Zaman geçiyor.
Kendini düşüncelerinden ördüğün bir duvarın içine
hapsetme. Daha az kork ve asla çabandan şüphe duyma. Her şey olabilir. İyilik
de kötülük de insanlar için. Başına gelenlerden korkmak yerine bunu hayatın
için nasıl bir avantaja çevireceğini düşün. Ders al mesela ve bu dersleri asla
küçümseme. Hayat yolunu buluyor ve yol senin yolun.
Şimdi inanıyorsun biliyorum hem daha az yorgunsun.
Bugünkü beni düşünüyorsun nerede ve ne yapıyor diye. O gayet iyi, çabalıyor.
Biraz üzüldü tabii. Bir kaç hayal kırıklığı ama onu tanıyorsun, üstesinden
gelebileceğini biliyorsun. Öyle de yaptı. Seni de hiç unutmadı. İnancın ve
çaban ona ışık oldu.
Yine de ne olacağını merak ediyorsun ve bir kaç kelime
de olsa duymak istiyorsun. Kendim olacağım. Kendime toplayacağım o güzel
çiçekleri. Kendime yürüyeceğim inatla o zorlu yolları. Kendime uyanacağım o
umut vaat eden sabahları. Bencil olduğumu mu düşünüyorsun? Hayır! Sadece kendim
olmanın 10 yıl sonraki bana bir borcu olduğunu anladım.
Sen de öyle yap. Kendinden başka bir şeye tutunma.
Şehirlere mesela. Çünkü buralarda şehirlerimiz yıkılıyor üstümüze. Bunun bir
ironi olduğunu düşünmüşsündür büyük ihtimalle. Çünkü senin için şehirler
yıkılmaz, yıkılmak insana mahsustur sadece. Buralarda bambaşka. İnsan yaşadığı
şehirlere benziyor. Ama doğruluyoruz ve tekrar kendimize yaslanmayı öğreniyoruz
zor olsa da. Zoru seversin. Tabii zor şimdilik senin için bir oyunun levelini
atlamak gibi görünüyor. Buralarda level yok ama bir oyunun içindeyiz ve
atlıyoruz oradan oraya.
Devam et. Günler yaşanmak için, şarkılar dinlenmek,
insanlar sevmek için. Haa bu arada unutma! Çünkü sözcüklere takıntılısın
biliyorum. Lütfen ama lütfen. Daha az düşün ve daha çok yap. Zaman geçiyor.
Sizler kendinize mektup yazar mısınız? Eğer yazmayı düşündüyseniz ve cesaret edemediyseniz belki bu mektuptan sonra küçük de olsa bir adım atabilirsiniz.