Bazen hayatı çok hafife aldığımızı düşünüyorum. Sanki sadece zamandan ibaretmiş gibi görüyoruz onu. Aslında hayat bundan çok daha fazlası. Yalnızca bir bütün ve akışı içermiyor. Bizim tercihlerimizle yoğruluyor ve biçimleniyor da. Evet, hayat bizi de biçimlendiriyor. O biçimlenen halimiz yine hayat karşısında kozlarını oynamaya devam ediyor.
Bazen elimizde hiç koz kalmamış gibi hissediyoruz kendimizi. Böyle anlarda devam edebilmemizin önünde engelmiş gibi geliyor yaşam bizlere. Çünkü kozlarımıza güveniyoruz hepimiz. Hatta bu kozların bir işe yaramasını umut ediyoruz. Çünkü bazen kozsuzluk değil bizi yoran, hep bir gelen zarlar da var mesela. Halbuki bir yerlerde altı ya da beş gelmiş olmasını umuyoruz içten içe.
İnsan böyle anlarda sadece oyunun içinde olduğunu düşünerek mutlu olabilir mi? Bir oyunun varlığı ile kendini avutabilir mi? İnsan bazen bilemiyor. Sadece bir şeyler değişsin istiyor.
Hava değişikliği mesela. Ya da saçlarını kısa kestirmek. Hep bir işe yarayacakmış gibi geliyor. İnsan bazen işe yarasın istiyor. Yazdıklarım okunsun. Sözlerin duyulsun ve anlaşılsın istiyor.
Ama netice de pek bir şey değişmiyor, zaman dışında. Takvim yapraklarını koparıp duruyoruz sürekli. Onla beraber koparılıp, tükeniyoruz sürekli.
Her şey değişir mi? Sadece küçük bir adım tüm sorunları çözer mi? Çok fazla soru var. Değişim ise hep yanı başımızda.
Halbuki içimizde olsa. Bakış açımızda mesela. O zaman tüm dünya renklenebilir. Belki o zaman oyun devam edebilir.
İnsan bazen, kelime hataları yapmamak istiyor. İnsan bazen, her şeyi bilmek. İnsan bazen, olur öyle deyip geçmek istiyor. Fakat bu insancağızın yakasını bir türlü bırakmayan yazgı var. O yüzden de bazen kendi ellerinde olsun istiyor her şey.
Ne değişebilir bizim için? Daha mutlu olabilir miyiz? Daha denk gelebilir miyiz güzelliklere? Saçımızı kestiğimizde maaşımıza da zam gelir mi? Hava değişikliği sırtımızdaki derdi çekip alabilir mi?
Daha güzel bakıyorum mesela. Daha iyi bir hayatım olmayacak. İnsanlar yanılıyor bu konuda. Olumlu düşününce hayatınız daha olumlu olmuyor. Olumlu düşününce kötümser olmak yerine olumlu bir his halinde oluyorsunuz sadece. Problem de her neyse arka planda devam ediyor.
Peki, yine de değmez mi? Bence değer. Ortada bir ateş var. Elinizi çok yaklaştırırsanız yanarsınız. Yine de orada bir ateşin olduğu gerçeğini yok sayamazsınız. Size düşen ise ona karşı belirli bir mesafede olmanızdır.
Tags
düşünce yazısı