Kırılmak, Dağılmak, Toparlanmak

Hayat insan yaşamı için her şeyi mümkün kılıyor. Bin bir olasılık var çünkü. Bu olasılıklardan bazılarına denk geliyoruz. Bazıları ise bizi dolaylı yoldan etkiliyor. Aslında bu da bir denk geliş. Halbuki  gözle görünür olmadığı için bazen anlam çıkarmamız zorlaşabiliyor. 

Sürekli bir akış halinde yaşıyoruz hayatımızı. Ne biz duruyoruz yaşam içinde ne yaşam bizim için bir an olsun duraklıyor. Keşke bir an her şey donsa diyoruz ya hani. O kadar hızlı gelişiyor ki olaylar anlamaya, yorumlamaya ve yaşamaya bile yetişemiyoruz. Sadece bir anlığına farkına varabilsek diye geçiriyoruz içimizden.

Hayatın böyleliği karşısında biz ne yapıyoruz peki? Onun peşinden hızla koşturmak dışında. Dert yanıyoruz ya da kaçırıyoruz bazen de. 

Hayatı bir otobüs sanmak ne büyük yanlış bizim için. Yenisi gelir mi peki? Hayır. Bazen gelmez. Tek bildiğimiz o kaçan otobüsün bizimle hiçbir ilgisi olmadığıdır. 

Kırılmak

Hayatın bir mümkünü de kırılgan olmasıdır. Hatta çoğu zaman anlayamayız bile o mu bizi taşıyor içinde yoksa biz mi onu? O kadar narindir ki, sanki yanından usulca geçmeye bile gelmez. 
Çoğunlukla kırılan bizim kalbimizdir. Hayallerimiz, umudumuzdur. Bu hikayede duygusal olan tek taraf biziz. Hayat sadece kendiliğinden vardır. Kışın kendiliğinden dökülür yaprakları, baharda kendiliğinden açar. Kendiliğinden bu bütün fırtınaları. Sadece içindeki biz yaşıyoruz farklı senaryoları.
Sizce de öyle mi? Duyguları yok diye boşuna mı bu yaşanmışlıklar.
Hayat aslında içinde yaşayan bizler için bir alan yaratır. Dünyada o yüzden yaşam var. Biz de bu  yüzden şuan buradayız. Belki farklı bir gezegende yaşam olduğu kanıtlandığında orada da kendimize kırılacak bir şeyler buluruz.
Kırılmak bizim fıtratımızda var çünkü. Cam bardaklar kırılmaz sadece. İnsanda kırılır. Ama yine de biliriz ki bir baharı vardır.

Dağılmak

İnsan dağılır. Bu kırılganlığın bir devam sürecidir. Bir bütün olarak kırılamayız. Parçalara bölünürüz kendi içimizde.  Eksile eksile uzaklaşırız diğerlerinden. Neticede formumuzu kaybederiz. İşe yaramadığımızı düşünürüz artık. Bizi biz yapan o bütünlüktü çünkü. Bizler sadece tam olduğumuzda bir işe yararız.
Tabii bu senaryo da yine cam bardak olduğumuzda geçerli. Neyse ki bizler insanız. Kırılmak normal dağılmak daha çok insani.
Dağılmak bir anlam ifade eder. Kırılmaya üzülmek için değildir o. Biraz oturup düşünmek içindir. Hani zaman donsun diyorduk ya, işte dağılmak bunu mümkün kılar. Dağılmak öğreticidir, anlamamızı sağlar. 
Tekrar bir bütün olacağız. Tekrar kendimize sağlam parçalar bulacak ve yeni formumuza kavuşacağız.
Sadece biraz düşünmek için vakit kazanmamız gerekiyor.

Toparlanmak

Bu da bizim yazgımız. Başka bir mümkünümüz. Öğrenmek zaman alsa da toparlanmayı öğreneceğiz. Dağılma aşamasında anladık ki, kırılmanın sebebi yok olmak değil kendimize yeni yaşam bulmaktı. Baharda tekrar açmak için solmak. 
Toparlanmak sorumluluk gerektirir. Tekrar ışığına kavuşan insan durmadan devam etmelidir. Yılmadan yürümelidir o ışığa doğru. Yeniden ayağa kalkacak gücü kendinde bulmak elzemdir. 
Belki değiştik, bazı parçalarımızla yollarımız ayrıldı. Diğer parçalarımızı onardık. Ama en önemlisi aramıza yeni ve sağlam parçalarımız eklendi. Bizler birbirimize kenetlendik, içimizdeki bin bir umutla ve tekrar ayağa kalkarak doğrulmayı başarabildik.


Kendi Yolumuza Dair

Merhaba. Öncelikle sayfama hoş geldiniz. Bu sayfada yaşam yolculuğumuzu bize bir nebze olsa da kolaylaştıracak ve değerlendirecek içerikler yer almaktadır.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski