Artık ne yana dönsem kendime çarpıyorum. Hüzünlü müyüm
mevsimsel mi bilmiyorum? Kendi yoluma gidiyorum ya, kendimden de başka bir şeyi
bulamıyorum. Yazıyorum okuyan ben. Konuşuyorum dinleyen ben. Düşünüyorum yine
kendime hak veriyorum. Aynalarla çevrili dört bir tarafım, kendimi
yansıtıyorum.
Her şeyin miadı dolmuş gibi. Nereye baksam 5 sene öncesine
ait. Yeni bir şey var mı? Olsa da benlik değil. Başkasını anlatıyor sanki.
Yabancı bir dil gibi, çabasız bir anlatma girişimi.
Ne olsaydı daha iyi olurdu? Bu çağın insanı olmasa mıydım?
Ya da kısaca uğruna çırpındığım en az bir şey nihayete erseydi. Ötekilerin
günleri nasıl geçiyor? Bu karşılaştırma değil. Sadece anlamak istiyorum. Bu çağ
hepimize aynı pencereden mi bakıyor?
Keşkelerle bir yere varamıyorum
Büyük laflar, küçük laflar boyutu önemsiz. Hiçbiriyle
kendimi anlatamıyorum. Hep bir şeyler eksik kalıyor. Hep bir şeyler gereksiz
gibi. Bazı zamanlar nafile. Boşa kürek çekmekten bir farkı yok
Bazen yazamıyorum. Bazen düşünemiyorum. Yetemiyorum. Kendimle
ben baş başayım. Orta bir yol bulamıyoruz, bir baltaya sap olamıyoruz.
Nazik olmak istiyorum kendime karşı. Buralara kolay gelmedi.
Sıfırdan mı hayır aksine eksilerden. Fakat nereye gidiyor bu yol? Herkes
kurtarılmayı umuyor biliyorum. Herkes kendisi mi? Kime benziyor yaşamlarımız?
Daha uzun yazmalıyım. Kelimelerin peşine düşüp kendi yoluma çekmeliyim.
Bir okuyan var mı? Varsa buraya kendinden bir işaret bırak. Yoksa da aynı
senaryo zaten; kendime çarparım muhakkak.