Bizim Neslin Görevi: Yaralı Olduğunu Bilmek ve Kimseyi Yaralamamak


Her nesil dünyaya bir amaç uğruna geliyor. Şöyle bir dünya tarihine baktığımız zaman bunu daha iyi bir şekilde anlayabiliyoruz. Aynı jenerasyonda doğan birçok insan benzer durumlar ile karşı karşıya kalıyor. Tabii arada çok uç yaşantılar yok denemez. Ama benim asıl üstünde durduğum şey hayat amacı üzerine.

Şuan 28 yaşımda yetişkin bir kadınım artık. Çocuk olmadığımı biliyorum ve  bunu anlayacak kadar da şeyler yaşadım. İnsan bu yaşlarda şunu çok fazla düşünüyor: Neden sürekli tekrar eden döngülerle karşı karşıyayım? Ben bu soruyu kendime çok sordum. Asıl ilginç olan şey bu gerçekten bariz bir şekilde kendini gösteriyor. Ne yaparsanız yapın benzer olaylar ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Hayatı istediğiniz yöne doğru çekemiyorsunuz. Elbette, çekilmez ama hiç değilse hayatınız daha yumuşak durumlarla yolunuzu yumuşatabilir. Ama gelin görün ki bunların hiç birisi gerçekleşmiyor. Peki neden? Kendimce bir cevap buldum bu soruya. Belki siz de benim cevabımı sahiplenebilirsiniz. 

Bir Videodan Düşünceye

Sosyal medyada karşıma bir video çıktı. Videoda çeşitli psikologlara soru yöneltiliyordu. Sadece bir soru. İyileştirdiğiniz hastanız oldu mu? Cevap: çeşitli doktorlardan hayır. Çok ilginç geldi. Çünkü zaten üzerine sıkça düşündüğüm bir konu. Karşıma çıkması da beni mutlu etti. Videonun yorumlarını  okudum ama psikolojinin çaresizliğinden dem vuruyorlardı. Peki, bu doğru mu?

Videoda anlatılan şey bence bu değildi. Herkes istediğini düşünmekte özgür tabiki. Ama şu denilemez ki psikoloji bütünüyle işe yaramazdır veya zaman kaybıdır.

Ben psikolog değilim. Alanım değil ama sonuçta bu çağın insanıyım. Psikolojiye dair düşündüğüm şey onun henüz çok küçük bir bilim ve yalnız olduğudur. Bir düşünelim, bizden önce kim psikolojiyi biliyordu? Ailemizden mesela. Peki, bunun için 20.yy başlarına gitmemiz gerektiğine göre psikolojinin yaşının epey küçük olduğunu anlıyoruz. Psikolojinin temeli insan davranışıdır. Diğer tıp alanlarından farklı olan yanı ise insana müdahale edebilmenin hassas bir işleyiş gerektirmesidir. Dolayısıyla tam bir tedavi durumu kişiye göre değişir. 

Bu noktada ne düşünüyoruz? Psikolojinin en büyük kazanımı yüzde yüz tedavi mi yoksa farkındalık kazanımı mı? Ben ikinci seçeneğe inanmayı tercih edeceğim. Çünkü kendimizi iyileştirmenin imkansız olduğu noktada başkasını yaralamamamız gerektiğini düşünüyorum.

Bizim Neslin Görevi

Gelelim bütün bu düşüncelerin beni hangi fikre yaklaştırdığına. Biz psikolojiyi ve insanı anlayan ilk nesiliz. Bu şu demek, psikolojiyi kabul edip insanın duygularına ve benliğine saygı duyup onu tedaviye muhtaç hale getirmemek. 

Daha net bir ifadeyle, kimseyi yaralamamak. Belki psikoloji bize bunu kazandırıyor. Biz yaralı bir nesiliz. Bizden öncekilerde öyle ama biz yaramızın farkındayız ve böyle olmaması gerektiğini düşünüyoruz. İşte, bize bunu psikoloji kazandırdı. İnsana saygı duymak. Duygularına, varlığına,  kendisi olmasına saygı göstermek. 

Peki, bizden önceki nesilde yaralıydı ve yine de kendisinden sonraki nesli yaralamayı seçti mi? Evet. Bize düşen bunu yapmamak çünkü biz bilinçliyiz. Nesiller boyu aktarılan travmalar var. Bu zincirin bizle beraber kırılması gerekiyor. Ancak bu şekilde gelecek nesilleri sağlıklı yetiştirebiliriz. Yaralama ki tedaviye ihtiyacı olmasın. Yaralamamamız gerektiğini ise yine psikoloji sayesinde anlıyoruz. Bize de böyle yapıldı deyip işin içinden çıkılmamalı. Sürekli aynı döngünün devam etmesi zaten tedaviyi zorlaştırıyor.

Bizim görevimiz kolay değil. Yaramızı kabul ederek işe başlamalıyız. Bunun yanlış düşünce kalıplarının bir sonucu olduğunu düşünebiliriz. Biz kurban değiliz. Biz şifalandırıcıyız. 

Kimsede yara açma. Kimseyi hor görme. 

İnsanların duygularını bilemeyiz. Hayatla nasıl başa çıktıklarını anlayamayız. Kimsede bizi anlamıyor. İşte bu bizim neslin görevi. Bunun böyle olduğunu düşünüyorum. Biz güzel çocuklar yetiştirmeliyiz. Bize böyle yapıldığının en basit açıklaması: benim işime de böyle geliyor ve kendi acımı sana yüklüyorum demektir.

Acımı kimseye yüklemiyorum. Herkes saygıyı hak eder. Bu zincir artık benimle beraber kırılacak.


Ne düşünüyorsunuz? Fikirleriniz benim için değerli.😊

Kendi Yolumuza Dair

Merhaba. Öncelikle sayfama hoş geldiniz. Bu sayfada yaşam yolculuğumuzu bize bir nebze olsa da kolaylaştıracak ve değerlendirecek içerikler yer almaktadır.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski