Sınır Çizmenin Suçluluk Hali


Bu yazının konusu benim için oldukça değerli olacak. Her yazı öyle ama bu tam da son ayların etkisi ile kaleme alınmış ve tamamen duygusal olduğum bir noktadan gelecek. Sınırlar. Üstelik buna mecburken ve aynı zamanda suçluluk hissediyorken.

Her şeyin bir sınırı vardır. Doğanın bile. Ağaçların, denizin ve gökyüzünün dahi bir sınırı vardır. Bu sınır kendini her zaman bir çizgi aracılığı ile göstermek zorunda değildir. Sadece mesafe bile yeterlidir. Bunu nasıl mı anlarız? Bir noktadan sonra öteye geçilemez ve ne yaparsanız yapın bütün çaba nafiledir. 

Bu durum insan ilişkilerinde farklı bir şekilde görünebilir. Çoğu zaman bir tercih iken bazen zorunluluktur. Artık öteye geçilmemesi gereken durumlar kendisini belli etmeye başlamıştır. Sizinde başka şansınız yoktur.

İşte konumuz bu. Sınır çizmek zorunda kalmak. Yine de içten içe bundan üzüntü ve suçluluk duymak. O halde gelin konuyu biraz daha açalım.

Sınır Nedir ve Gerekli mi?

Sınırı kısaca bir uzaklaşma hali olarak tanımlıyorum ben. Bu uzaklaşma bedenen olmak zorunda değil. Belki bunu zihnen de başarmak mümkün. Ama asıl püf noktası bir tavır ortaya koyabilmek. Tabii bu da pek kolay denemez. Özellikle sizler, içten ve temiz bir kalbe sahipseniz oldukça zorlanabilirsiniz.

Peki, gerekli mi?

Hayatta her şeyin bir dengesi vardır. İnsan o dengeyi kaybettiği zaman biraz savrulabiliyor. Açıkçası bu da kaderin bize çizmiş olduğu sınırlar gibi görünüyor çoğu zaman. 

Her şey kararında olunca güzel. Sevgi ve nefret. Fazlası zarar. Siz her ne kadar verici olsanız da insan ilişkilerinin karmaşıklığı baya yorucu olabiliyor. Evet, iyi niyetli olabiliyorsunuz ama bir noktada suiistamele de sebep oluyor tavrınız. Bunu ne yazık ki kötüye kullanabiliyorlar. Sonuçta iyi kalbinizin de bir emek olduğunu düşünürsek adeta bunu harcıyorlar.

Bu noktada yapılması gereken en güzel davranış bir adım geri çekilmektir. Artık olayın muhatabı sizin iyi kalbiniz değil. Çünkü orada kaldığınız sürece kalbiniz de emeğiniz de çok yorulacak. Üstelik yaşam su gibi akıyorken buna dayanmak oldukça haksızlık olacak. Peki kime? Tabii ki kendimize. Çünkü en büyük emeğimizi kendimize veriyoruz. O halde biraz mesafe hepimize iyi gelecek. 😊

Suçluluk Ama Niçin?

Burada ise yüzümüze alışkanlığın ve anıların sert duvarı çarpıveriyor. Bu sınırın muhatabı çok sevdiğiniz ve değer verdiğiniz biri ise durum daha da zor bir hale gelebiliyor. Çünkü en çok da kendimizi anlatmamız gereken kişiler onlar oluyor. Ama anlıyorlar mı? Anlayacaklar mı? Pek emin olamıyoruz. Bu durumda elimizde tek bir davranış, biraz sınır.

Kendimizi korumaya çalışıyoruz. Bu tıpkı küçük bir çocukken sobadan uzak durmamız gerektiğini anladığımız o ana benziyor. Çünkü canımızı yakıyor. Her ne kadar oraya gitmek ve yakınında durmak gibi bir merakımız varsa bile buna engel olmak zorunda kalıyoruz. 

İnsan ilişkileri de buna benziyor. Nazikliğiniz ve alttan almalarınız bazı insanların gözünde baya yanlış anlaşılabiliyor. Oldukça yakıcı olabiliyorlar ama biz zaten bunu bir yerlerden tanıyorduk. 

Hayır demeyi öğrenmek kolay değil. Herkesi memnun ve mutlu etmek gibi bir hayat amacımız olamaz. En büyük sorumluluğumuz kendimize. Ama sizler bencil değilsiniz ve bu kararı almaya mecbur olduğunuz için suçluluk duyuyorsunuz. Belki vicdan azabı, belki olsun o da bir insandı... Bütün bunlar tamamen yine sizin iyi niyetinizden kaynaklanıyor. Dünyayı kendi kalbimizin ve zihnimizin yansıması olarak görüyoruz çünkü. Asıl acı gerçek bunu diğerleri de aynı şekilde algılıyor. Yani bazı şeyler sizinle ilgili bile değil. Kendi dünyalarının yansıması.

Sınır Konulan Kişinin Davranışları

Kendisine sınır konulan kişi sizin buna mecbur olduğunuzu anlayacak bir anlayışa sahip olamayabilir. Zaten bunu anlayabilseydi bu sınırı koymak zorunda kalmazdınız. Dahası bu suçluluk duygusunu perçinleyen kişi de kendisi olabilir. Suçluluğu üstünüze yıkmaya çalışabilir. Sizi değişmekle ve bir şeyleri abartmakla suçlayabilir. Bunu artık çok yaygın bir şekilde kullandığımız bir kelime ile açıklamak gerekirse; manipülasyon.

Halbuki suç sizin değil. Abartmıyorsunuz. Sınırlarınız ve duygularınız var. Bu kişi tarafından istismar ediliyorsunuz. Hem zamanınızdan hem de hislerinizden eksiliyorsunuz.

Üstelik sizi seven kimseler bunu anlayışla karşılayacak ve tavırlarını ona göre ayarlayacaktır. Belki de hatasını görecek ve özür dileyecektir. Bu durum da sınırlarınıza ve size hak verecektir. 

Sınırın Önemi

İnsanlara koymak zorunda kaldığınız mesafelerin sorumlusu siz değilsiniz. Aksine onlardır. Siz kendinizi korumakla mükellefsiniz. Belki bu noktaya gelene kadar dahi çok fazla mücadele verdiniz. Anlattınız ama anlamadılar. Tam iletişimi koparmadan önce biraz tavır gösterdiniz ama yine sizi suçladılar. Aslında siz yeterince mücadele ettiniz. 

Hayır demeyi öğrenmek sizi kötü bir insan yapmaz. Çünkü o sınırda kaldığınız sürece eliniz çok yanacak ve acı çekeceksiniz. Üstelik bir gün zaman geçecek ve yine kendinizi bu kadar hor kullandığınız için suçlayacaksınız. Bence vakti geldiğinde bazı kararlar alınmalı. Sınırlar çizilmeli.

Sonuç: Dengede Kalmayı Öğren

Sınır çizmek kötü bir insanın tavrı değildir, sadece canı yanmış bir insanın davranışıdır. Herkesin sınırları olduğunu kabul etmeliyiz. Herkesin saygıyı  ve sevgiyi hak ettiğini, zamanının kıymetli olduğunu anlamalıyız. 

Kimse kimseyi değiştiremez ama onu anlayabilir. Kendi sınırlarının farkında olabilir. Herkesle uyum içinde olamayabiliriz. Bu dünyanın kanunu. Hiç kimse birbirine benzemez ama yine de ona saygı duyar.

Sınır çizmek bizim için bir duruşu ifade ediyor. Tükenmeden ve yitilmeden sevebilmeyi öğretiyor. 

Bu yazıyı okuduğunuzda beni anladıysanız o zaman demek ki birbirimize çok benziyoruz. O zaman demek ki yalnız değiliz. 

Suçluluk içinde olmak yerine özsaygıyla kalmanız dileği ile. Daha önce öz değer üzerine yazmış olduğum yazıyı da size armağan ediyorum.

Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ediyorum. Yorumlarınızı benimle paylaşabilirsiniz. 😊

Kendi Yolumuza Dair

Merhaba. Öncelikle sayfama hoş geldiniz. Bu sayfada yaşam yolculuğumuzu bize bir nebze olsa da kolaylaştıracak ve değerlendirecek içerikler yer almaktadır.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski