Ötekileştirme Hangi Alanlarda Karşımıza Çıkar? Göz Ardı Edilen Gerçekler

Her öteki, aynadaki  kendi yansımasıdır. Görünen neyse odur. Onu başka bir biçime yontmaya çalışmak imkansızdır.

Yeni bir farkındalık yazısı ile karşınızdayım. Bir süredir ara vermiştik ama bu konu için güzel bir başlık açmadan geçemeyeceğim. Farkındalıklar üzerine yazmak ve düşünmek aynı zamanda okumak bana çok iyi geliyor. Çünkü göz ardı ediliyor olması durumun önemini daha çok geri plana atıyor. Bu yazının konusu ise ötekileştirme bağlamında olacak. Az çok hayatımızın her alanında karşımıza çıkıyor ne yazık ki. Her yaş grubu için önemli ama başta çocuklar olmak üzere oldukça psikolojik etkilere sahip olabiliyor. O halde izninizle bu konunun biraz derinliklerine inmek istiyorum.

Ötekileştirme Nedir?

Ötekileştirme ya da ayrıştırma toplumsal bir yapı içerisinde farklı olanı dışlamak ve onu hem varlık olarak hem de fikren yok saymaktır. Bu farklılaştırma durumunun boyutu çoğu zaman çok tehlikeli bir vaziyet alabilir. Özellikle muhatabı olan kişinin yaşam haklarına ve benliğine karşı yapılıyor ise. Ama her ne şekilde yapılırsa yapılsın bu durumun kabul edilebilir bir yanı yoktur. 
Bu öteki kavramı çoğu zaman çemberin dışında kalan bireydir. Bu kişinin çemberin dışında kalması onun tercihi olmasa bile bir grup tarafından yok sayılarak yapılabilmektedir. "Biz" ve "o" sınıflandırılması yapılarak kişilere bazı sınırlar konulmaktadır. 
Ayrıştırma ise her ne kadar ötekileştirme ile benzer bir yapıda olsa da bu durum daha ileri seviyede göz ardı edilmeye kapı açar. Artık söz konusu bireyler ile diğerleri arasında büyük mesafeler girmiştir. Cinsiyet, din, etnik köken gibi birçok faktör buna neden olabilir. Bireylerin içinde bulunduğu yapı adeta onların değerini belirleyen önemli bir etken haline gelmiştir. 

Toplumsal Düzeyde Öteki Olgusu

Yalnızca günümüzde değil, insanlık tarihinde derinlere indikçe karşımıza öteki olgusunun çok sık çıktığını görebiliyoruz. Bu şunu düşündürüyor ki; insan zihninin bir içgüdüsü olabilir. Çünkü belki de kendine benlik kurmanın temeli bu benzerliği sürdürmekten kaynaklanıyor. Benzerliğin dışında kalanın bir tehdit unsuru olarak görülmesi bu davranışı tetikliyor. Çünkü toplumsal yapı genel olarak düzenin devamlılığını hedefliyor. Bu düzene karşı olan her şey aykırı olarak görülüyor. Gücünü kaybetme korkusu. Asıl önemli olan bu. 
Hayatın birçok alanında görebilirdik bunu. Cinsiyet mesela. Ataerkil sistemin devamı daha çok erilin yüce görülmesini burada öteki olanın dişil olması ve onun da zayıf olarak görülmesini destekliyordu. Tarih boyunca sırf bu yüzden kadınlar hep geride ve ışığı söndürülmüş bir şekilde bırakıldı. Bu ışık diğerinin zorbalığına dönüşmeye yetti bile.
Diğer yandan ırkçılığın temelinde de bu ayrışma olduğunu görebiliyoruz. İnsanların sadece deri renginden dolayı köle olarak sınıflandırıldığını ve bunun kaba kuvvet ile yapıldığını tarih sayfalarında görebiliyoruz.
Hepsinin temeli, biz yaratmak. Biz dışında kalanı ise değersizleştirme çabasının bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor. 


Öteki'nin Gözünden Dünyaya Bakmak

Bir ötekileştirme ve ayrıştırma davranışına maruz kalan birçok bireyin değersizlik hissi yaşadığını biliyoruz. Bu bireyler dışlanmışlığın getirdiği bir his dünyasında yaşamak zorunda kalıyorlar. Hatta çoğunlukla kendilerini suçluyorlar. Kim mesela? Çocuklar. Bu çocuklar için son derece üzücü bir durum. Belki görünüşü belki kimliği nedeniyle ötekileştirilen çocuk, kendini sevebilmeyi ne yazık ki çok geç öğreniyor. Hatta hiç öğrenemiyor da olabilir. 
Ayrıca sırf değer görebilmek için belirli grupların parçası olarak biz olma uğraşısına girebiliyor. Çoğu zaman bu da yeterli olmuyor. Çünkü ötekileştirmenin bir sınırı olmadığı için çocuk bununla nasıl başa çıkacağını bir türlü kestiremiyor. Hâlbuki sırf kendisi olduğu için bu duyguları yaşaması gerekmezdi. Öyle ya, herkes zaten kendisi olmak ile mükellef değil midir? Ama saygı görmenin yolu biz olmaktan geçince belki de başka bir çare kalmıyor.
Elbette, insan bir yaştan sonra bunu bir zorbalık olduğu gerçeğinin farkına varıyor ve bunu nasıl yorumlayacağını öğrenebiliyor. Çocuklukta yaşanılan bu his yoğunluğu ise buruk bir anı olarak kalıyor.
Yine de bunun nedenini anlamakta zorlanan yetişkinler yok denemez. Bunun bir kötülük olduğuna inanıverip geçiyoruz.  Aslında bu da ait olma çabasının bir sonucu sadece. Hatta çoğu zaman öteki olan bir birey de başkalarını ötekileştirmekten geri kalmıyor. Burada söylenecek tek şey var ki; alınması gereken ders alınmamış ve öğrenilmemiş. Çünkü öyle olsaydı bizi rahatsız eden ve kıran davranışlar konusunda daha hassas olabilirdik. Ama zaten yapılması gereken ilk şey de bu. Hassas olmak.

Çözüm Yolları ve Farkındalık

Bu davranış biçiminin ne kadar yıpratıcı olduğunu düşündüğümüzde bunun üstesinden nasıl geleceğini düşünmek de epey kolay olmuyor. Öncelikle bunun tek bir birey ile değil çoğunluğun desteği ile çözüleceğini biliyoruz. Çeşitli farkındalık yolları geliştirerek üstesinden gelinebilir.
Ötekileştirilmeye uğrayan bireye destek olarak işe başlayabiliriz. Bu çok güzel bir başlangıç olur. Zaten yalnızlaştırma amacı güdüldüğü için yalnız olmadığını bilmesi ona kendini daha değerli hissettirecektir.
Buna sebep olan birey uyarılmalı. Burada yine ötekileştirmeden, yanlış bir davranışta bulunduğu belirtilmeli.  Çünkü bu davranış çoğunlukla öğrenilmiş kalıpların sonucu olduğu için bir süreden sonra normal bir eylem olarak görülebiliyor. Amaç da zaten bu yanlış normali doğru ve güzel bir normalle değiştirerek daha sağlıklı bir toplum yaratmak.

Sonuç: Aynı Olamayız

Çünkü farklı insanlarız. Bu farklılıklar bizi zengin kılıyor. Bir olmak çok güzel bir davranış ama başkasının da kendisi olmasına engel olunmamalı. Çünkü değiştirmeye gücümüzün yetmeyeceği çok fazla şey var. Üstelik buna gerek de yok. Tek yapmamız gereken bakış açımızı değiştirmek. Bireyler sırf aynı olmak için kendinden ödün vermemeli. Herkes kendi yolunda güzel ve daha huzurlu kalmalı.

Siz ne düşünüyorsunuz? Gönlünüzce fikrinizi belirtebilirsiniz.



Kendi Yolumuza Dair

Merhaba. Öncelikle sayfama hoş geldiniz. Bu sayfada yaşam yolculuğumuzu bize bir nebze olsa da kolaylaştıracak ve değerlendirecek içerikler yer almaktadır.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski