Çağımız dijital bir çağ. Bunu hem gerekli hem de oldukça yorucu buluyorum. Özellikle mobil telefonlarımız artık vazgeçilmezimiz olmuş durumda. Onunla gerçekten hayatımızı kolaylaştıracak pek çok şey yapabiliyoruz. Bütün işlerimizi bir tıkla halledebiliyoruz. Ama bu telefonlarla aramıza biraz mesafe koymak neredeyse imkansız bir hale geldi.
Bu durum bağımlılıktan da öteye geçti. Başka yapacak bir şey bulamıyoruz. Adeta onunla bütünleşmiş durumdayız.
Ayrıca şunu da hatırlatmak istiyorum ki; bu yazı telefonun olumsuz içerikleri ile ilgili bir yazı değil. Tamamen bizim ona bakış açımızla ilgili olacak. Zaten bir sorudan yola çıkarak hazırlanmış bir içerik.
Telefonlu Hayat
Eğer bir akıllı telefonum olmasaydı hayat benim için çok zor olurdu bundan eminim. Hatta hareket alanım inanılmaz daralır hemen bir akıllı telefona sahip olmam gerektiğini düşünürdüm. Farkındaysanız sadece akıllı telefon. Bilgisayar veya tablet değil. Çünkü o diğerlerine nazaran daha pratik ve iletişim kurabilmem için gerekli.
Evet, telefonun ilk amacı iletişim kurmak içindi. Teknoloji geliştikçe ona yeni fonksiyonlar eklendi ve insanlığın ortak kullanımına sunuldu. Böylelikle onun sayesinde daha işlevli bir hayata sahip olabildik.
Telefonsuz Hayat
Gelelim asıl mevzuya. Telefonlu hayat çok güzel evet peki telefonsuz hayat diye bir şey var mı? Akıllı telefon hayatımıza girmeden önceki hayatlardan bahsetmiyorum. İletişim ve işleyiş anlamında oldukça zor bir hayattı. Ben şuan telefonsuz hayat fikrinden bahsediyorum. Ekranı hayatımızdan tamamen çıkaralım da demiyorum. Sadece telefona biraz ara verdiğimiz bir hayat. Detoks gibi yani. Ayrıca ekran bağımlılığı da gerçekten ciddi bir mesele. Bu belki başka bir yazının konusu olabilir.
Telefona biraz mesafe koymak. Sizce nasıl fikir ve neye yarar?
Telefona Mesafe Koymak
Mesela bir sabah uyandınız ilk iş ne yaparsınız? Bu çok klasik bir sorudur. Gözümü açarım örneğin. Peki, gözünü daha açmadan aklından telefona bakmak geçiyor mu? Ve gözün kapalı olduğu halde telefona bakmaya çalışıyor musun? 😊
Bu soruya evet cevabını verdiysen lütfen bu yazıyı sonuna kadar okumaya çalış. Tabii, hala elinde bir dikkat mekanizması kaldıysa.
Onun yerine önce uyanmayı ve kendine gelmeyi bekleyebilirsin değil mi? Ne kadar acil bir işin olursa olsun. Çünkü tek görevin uyanmak.
Hayatlarımız çok yoğun, bu konuda sizlere hak veriyorum. İnanılmaz bir iletişim ağı ile çevriliyiz. Söz konusu teknoloji aynı zamanda bu sorumluluğu da taşımayı gerektiriyor. Bazen istemeye istemeye elimizdeki telefon ile bir işi tamamlamaya çalışıyoruz. Bazen ekrandaki sözcükler ve kutucuklar o kadar can sıkıcı ki. 😐
Peki, hiçbir sorumluluğumuz olmasaydı o an ne yapardık? Telefon dışında başka bir şey ile meşgul olmak ister miydiniz? Cevap evetse çok güzel ve o zaman bu ne kadar sürerdi?
Kendimize vakit ayırma zamanı diye bir şey kalmadı artık. Onu da telefonda bir şeyleri izleyerek ve ekranı kaydırarak harcıyoruz. Onun dışında bir aktivitemiz yok. Eğer bir şeyler yapmak istersek de hemencecik sıkılıyoruz ve elimiz o telefona gidiyor.
2024 yılında yapılan bir araştırmaya göre (buradan ulaşabilirsiniz) dünya genelinde 5,61 milyara yakın akıllı telefon kullanıcısı var. Rapora göre ortalama bir internet kullanıcısı günde 6 saat 40 dakikasını çevrimiçi bir şekilde geçiriyor.
Peki, bunun ne kadarı gerçekten sorumluluklarımızla ilgili? Telefonu elimizden bir kenara indirecek olsak bile aklımız hep onda. Dakika da bir mutlaka ekran kilidimiz ile göz göze geliyoruz.
Mesafe Neye Yarar?
En basitinden biraz gözlerimizi dinlendirmekle işe başlayabiliriz. Çünkü göz sağlığımız açısından pek de iyi sayılmaz. Günde 3 saatin üzerinde bu ekranlara maruz kalmak üstelik diğer ekranlarla (bilgisayar tablet gibi) sürekli temas kurduğumuz bir işimiz varsa telefon süremizi mümkün olduğunca azaltmamız gerekiyor.
O kadar çok uyarana maruz kalıyoruz ki kim olduğumuzu ve ne hissettiğimizi unutuyoruz. Çoğu zaman iyi bir ruh hali ile güne başlıyoruz ama sosyal medyada karşımıza çıkan bir içerikle moralimiz biraz bozulabiliyor. Bu beynimizin sürekli yorulmasına ve netice olarak kritik anlarda işlevsiz kalmasına yol açıyor.
Mesela kitap okurken. Artık çok az okumaya başladık çünkü dikkat süremizde negatif yönlü bir düşüş yaşanıyor.
Telefona sırf bunun için bile biraz mesafe koyabilmeliyiz. Dikkat süremiz ve beynimizin işleyiş mekanizması bizim için çok önemli. 2 saatlik bir filmi bile izleyemez hale geldik. Hatta uzun sohbetleri dahi odaklanarak dinleyemiyoruz.
Önce ekran süremizi kontrol ederek işe başlayabiliriz. Bunun için telefonunuzun özelliklerini kullanabilirsiniz. Yine ekran süresini ayarlamanıza yarayacak çeşitli uygulamaları indirebilirsiniz. Kendinize bir plan çıkarabilir, gün içindeki şu kadar zamanı sadece telefona ayıracağım diyebilir, ekran sürenizi belirlediğiniz zaman aralığında oluşturabilirsiniz. Böylelikle uygulama size uyarı verecek siz de bu süreyi aşmamaya çalışacaksınız. 😊
Unutmayın zamanınız kıymetli. Size daha iyi gelecek şeyler için harcamalısınız bu vakti.