Hayat bir yarış değil. Kendime defalarca kez bunu
hatırlatıyorum. Hayat sade bir yaşayış. Her zaman en iyisi olamam. Olmak
zorunda da değilim zaten. Yalnızca elimden gelenin en iyisini yapabilirim. Bugün
de yarın da bana düşen en büyük görev bu.
Yorulabilirim. Tükenebilirim. Bazı günler bir adım bile
ilerleyememek ve geriye düşmek gayet normal.
Hayat her gün yeni şanslar sunuyor bize. Bir sabah her şeye
yeniden başlayabilirim. Hepsi aynı kapıya çıkıyor eninde sonunda. Bana. Kendimi
yeniden ve yeniden onarabilirim.
Ben olmak ötekine yetişmek değil ki. Ben olmak kendi yolumda
yürümek usulca.
Kendini anlayabilmek de bunu gerektiriyor zaten. Biraz
durmayı, dinlemeyi ve bu sayede
görünmesi gerekeni görmeyi, duyulması gerekeni duymayı. Anlamayı, yaşamın bana
göstermek istediği her şeyi. Çünkü biliyorum kaçırdığım çok fazla şey var.
Yürümeyi bırakmak değil bu. Yetişme mecburiyetini rafa kaldırmak.
Zaten olan oluyor, olmayan olmuyor ne yapsan. Hayatın kendi kuralları var.
Zamanı geliyor ve yaşıyoruz her şeyi. Oldurmaya çalışmak bizi zamanın içinde
eritiyor adeta.
Biraz sakinleşmek gerek. Yürümeye devam et. Yetişmek için
kendini paralama. Sen zaten kendinsin. Bu sana her zaman yetecek.
Sana kendini iyi hissettiren kitapları oku. Dinlemek
istediğin şarkıları dinle. Yazmak istediğin gibi yaz. Kendi sesinle şakı. Özgün
olmak her şeydir. Kendi rengini göster dünyaya. Kabul etsinler veya etmesinler.
"Ben buyum," de. “Kendi yolumdayım daima.”